Uzm. Dyt. Özgür G.
Yayın Tarihi: 14.05.2024 | Güncelleme Tarihi: 24.06.2024
Bağırsak sağlığının, tüm vücut sistemleri ve bağışıklık sisteminin normal fonksiyonlarının yerine getirilmesi açısından önemli olduğu bilinen bir gerçektir. Milyonlarca mikroorganizmanın bir uyum içinde yaşadığı bağırsak florasındaki dengenin korunması ve iyi bakteri sayısının belirli bir miktarda bulunması bağırsak sağlığı için önemlidir. İyi bakteriler aynı zamanda vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesinde hayati önem taşıyan bazı vitaminlerin sentezinden de sorumludur. Probiyotik ve prebiyotikler iyi bakterilerin çoğalmasında görev alan bileşenlerdir. Son dönemlerde bu bileşenlere ek olarak ortaya çıkan postbiyotik de hem bağırsak hem de genel sağlık üzerinde etkili başka bir faydalı bileşik grubudur. 1 Postbiyotik faydaları hakkında daha detaylı bilgiler için okumaya devam edin…
Postbiyotik Nedir?
Postbiyotik kavramını tam anlamıyla anlayabilmek için öncelikle probiyotik ve prebiyotik bileşenlerin bağırsak üzerindeki etkilerinin bilinmesi önemlidir. Probiyotikler; bağırsaklarda yaşayan canlı organizmalardır ve besinlerle alınan bitki liflerini sağlık için faydalı bileşiklere dönüştürür. Kabızlık, ishal, şişkinlik, gaz gibi sindirim sistemi sorunlarını hafifletmek ve kötü bakterilerin çoğalmasını engellemek probiyotik faydaları arasında sayılabilir. Prebiyotik ise bağırsaktaki dost bakterileri besleyen bitki lifleridir. Postbiyotikler ise bağırsaklardaki probiyotiklerin prebiyotik gıdaları tükettikten sonra oluşturduğu biyoaktif bileşenlerdir.1 2 Bu bileşenler arasında şunlar yer alır;
- Kısa zincirli yağ asitleri
- Lipopolisakkaritler
- Ekzopolisakkaritler
- Enzimler
- Hücre duvarı parçaları
- Bakteriyel lizatlar
- Vitaminler ve aminoasitler.1 2
Aslında probiyotik ve prebiyotiklerin sağlık üzerindeki etkileri postbiyotiklerden kaynaklanır. Postbiyotiklerin sağlık üzerindeki etkileri için yeterli ve dengeli bir beslenme programı prebiyotik ve probiyotik besinler ile desteklenmelidir. Bu besinler yeterli miktarda tüketilmediğinde takviye formunda probiyotik kullanımı önerilir. 1 2
Postbiyotik Faydaları Nelerdir?
Postbiyotiklerin amacı tıpkı probiyotikler gibi bağırsak florasını sağlıklı tutarak bağırsak sağlığının korunmasını sağlamaktır. Postbiyotik faydaları arasında aşağıdakiler yer alabilir:
Bağışıklık Sistemini Destekleyebilir
Postbiyotik bileşenler, bağırsaklardaki bağışıklık hücrelerinin sentezlenmesine yardımcı olabilir. Örneğin bir postbiyotik olan butirat (kısa zincirli yağ asidi) T hücrelerinin üretimini teşvik edebilir. T hücreleri, bağışıklık sisteminin yabancı maddelere karşı verdiği tepkinin büyüklüğünü kontrol eder. Hücre duvarı parçaları ve süpernatan gibi postbiyotikler, vücuttaki iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olan ve sitokin adı verilen bir çeşit kimyasal habercinin sentezini artırabilir. Yapılan çalışmalar postbiyotik takviye kullanımının solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskini azalttığı ve hücrelerin vücudu zararlı mikroorganizmalar ile toksinlerden koruyan antikor üretme yeteneğine destek olduğu yönündedir.1 2 3
Sindirim Sistemi Semptomlarının Hafiflemesine Yardımcı Olabilir
Yapılan çalışmalar bir postbiyotik olan kıza zincirli yağ asitlerinin Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi iltihabi bağırsak hastalıkları semptomlarının hafiflemesine yardımcı olabileceği yönündedir. Buna ek olarak iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olan bağışıklık sistemi hücrelerinin de aktive edilmesinde rol oynar.1 2 3
İshalin Önlenmesi ve Tedavisini Destekleyebilir
İshal durumunda postbiyotik takviye kullanmak ishal süresinin azalmasına yardımcı olabilir. Aynı zamanda antibiyotik kullanımına bağlı ishalin önlenmesinde postbiyotiklerin rol oynadığı bulunmuştur. Ayrıca yapılan çalışmalar irritabl bağırsak sendromunda postbiyotik takviyelerin bağırsak hareketlerini iyileştirdiği, ağrıyı ve şişkinliği önemli ölçüde azaltmaya destek olduğu yönündedir.1 2 3
Diğer Faydalar
- Alerjik reaksiyonların hafiflemesine yardımcı olabilir.
- Kilo kaybını destekleyebilir.
- Kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltabilir.
- Kan şekerinin düzenlenmesine katkıda bulunabilir.
- Probiyotiklere oranla daha iyi tolere edilebilir. Aynı zamanda postbiyotik takviyelerin üretimi probiyotiklere oranla daha ekonomiktir, raf ömürleri daha uzundur. Muhafaza edilmesi ve taşınması kolaydır.
- Yara iyileşmesini ve doğum fonksiyonlarını destekleyen oksitosin hormonu sentezlenmesini destekleyebilir.1 2 3
Postbiyotik İçeren Besinler Nelerdir?
Postbiyotik takviyeler henüz çok yeni ürünlerdir. Bu nedenle ulaşılabilirliği zor olabilir. Diyetinizi aşağıdaki postbiyotik besinler ile destekleyerek bağırsak sağlığının korunmasına yardımcı olabilirsiniz.
Süt ve Süt Ürünleri
Bir çeşit postbiyotik olan bütirik asit, kısa zincirli bir yağ asididir ve tam yağlı inek sütü, tereyağı, yoğurt, peynir gibi süt ve süt ürünlerinde bulunur.3
Yüksek Lifli Gıdalar
Yulaf, sarımsak, keten tohumu ve deniz yosunu gibi yüksek lifli gıdalar kısa zincirli yağ asitleri, vitamin ve aminoasitlerden zengindir. İçeriğindeki çözünmez posa sayesinde bağırsaktaki probiyotikler için iyi bir besin kaynağıdır. Özellikle çözünmez lif çeşidi pektin içeren limon kayısı, havuç, elma gibi meyveler ile bir polisakkarit çeşidi inülin içeren yer elması, soğan, sarımsak, enginar gibi taze sebzeler bağırsaklarda postbiyotik elde edilmesinde önemli rol oynar.4 5 6 7
Fermente Besinler
Lahana turşusu, yoğurt, kefir, kombucho, miso, ekşi mayalı ekmek, kimchi, tempeh gibi fermente besinler bağırsaklarda dost bakteriler tarafından besin olarak kullanılır ve metabolize edildikten sonra kısa zincirli yağ asidi meydana gelir. Kısa zincirli yağ asitleri bağırsak bariyerinin güçlenmesine yardımcı olarak bağırsak sağlığının korunmasına katkıda bulunabilir.4
Postbiyotiğin Yan Etkileri Var mıdır?
Postbiyotik besin tüketimi ve takviye kullanımı genellikle sağlıklı insanlar için güvenli olarak kabul edilir. Bağırsaklarda postbiyotik üretimini artırmak için probiyotik takviye alınması ilk günlerde gaz, şişkinlik ve hafif mide yanması gibi sindirim sistemi problemlerine yol açabilir. Ancak bu durum düzenli probiyotik kullanımı sonrası geçebilir. Vücut probiyotiklere alıştıkça semptomlar hafifleyerek kaybolabilir. Postbiyotik takviyeler henüz çok yeni olduğu için yeterli insan çalışması yoktur. Şu ana kadar yapılan araştırmalar olumlu sonuçlara sahiptir. Ancak diğer tüm besin takviyelerinde olduğu gibi özellikle herhangi bir kronik sağlık problemi ya da sindirim sistemi hastalığı durumunda takviye almadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Benzer şekilde postbiyotik üretimini artıran besinleri diyetinize yavaş yavaş eklemeli ve vücut tepkilerine göre miktarını artırmalısınız.1 2 3
Uyarı: Bu metin kişileri konu özelinde objektif bir şekilde bilgilendirme amaçlı yazılmıştır.